Adımlar atıldı, nefes almak zorunluluğundan dolayı nefes alındı.
Hiçbir yere sığmayacak kadar dolmuş olan beden, öylesine bakındı etrafına.
İnsanlar geçti, şarkılar söylendi, palavralara gülündü.
Kısık seste yalanlar fısıldandı kulaktan kul
ağa.
Şehvetli öpücükler konduruldu yanaklara, ıslak dudaklar kurudu.
Cevapları belli, yine de sorulması gerektiğinden sorulan sorular soruldu, tanışmak için türlü bahaneler üretildi..
Kimileri sadece yanından geçilenler olarak kabul edildi.
Kin beslendi içte, küfürler türetildi.
Yalnızlık kabul görmedi, uyduruk arkadaşlar, dostlar hep oldu.
Her gün bir ruh öldü, katilsiz cinayetler olarak kaldı suçlar, faili bilinmedi.
Her şey başladığı gibi, anlamsız halde sürdü gitti..
Işık söndü ve ne kalmalıysa geride, sadece o kaldı;
Hiç...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FULYA çiçeğinin hikayesi