Eğer gelirsen, nefes aldığımız her saniyeyi dolu dolu yaşarız. Ben kabuk tutan yaralarını temizler, geçmişinde ki tüm izleri silerim. Sen çayı koyarsın, ben muhabbeti demlerim.. ''Seni kimse benim kadar sevemez'' de demiyorum, seni bir daha kimse böyle sevemez. Neden mi? Çünkü benden bir tane daha yok. Ve bende bir daha kimseyi böyle sevemem, çünkü senden bir tane daha yok..
Kayıtlar
Şubat, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
umay umay şiddetle tavsiye edilir
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Aldırıyorsun artık, dert falan hikaye olmuyor öyle. içinde kalıyor, yutkunamıyorsun. bir şarkı başlıyor, İstanbul orospu oluyor, çıkıp ateş edesin geliyor böğrüne... bir yıl bitiyor. bakıyorsun öksüzlük var hâlâ. hem soğuk öyle deri falan dinlemiyor, aşıkk olsan da olmasan da tir tir titretiyorsun. ve sen tüm bunları bırakıp yine de hasretten mi bahsediyorsun? hasretse; yerim ben öyle hasreti, bırak ölüyorum ben!!
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Bir kadını anlamak,bir şarabı tatmak gibidir..Dünüyle,bugünüyle ve yarınıyla Siz...de bıraktığı,bırakacağı tatları sevmek.Yeniden onu içebilmek arzusuyla yanıp tutuşmak gibidir...Sarhoşun hep birbahanesi vardır içmek için.O hüzünlense de içer, sevinse de.Ama...Aşığın bahanesi olmaz..Amacı mutlu olmaktır sevdiği ile...Öyleyse değer vereceksiniz sevdiğiniz kadına ..Yüreğine dokunacaksınız, saçına dokunmadan önce...Ve kadın Işığıyla,neşesiyle,kahkahasıyl a başınızı döndürebiliyorsa Gözleri ile gözlerinizi okuyabiliyorsa Sevincinizi hüznünüzü paylaşabiliyorsa....İşte o kadın sizin şarabınızdır
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
“sen gülünce ben de hemen gülüyorum. sen ağlayınca ben de hemen bir sigara yakıyorum. sen pazara çıkınca ben de en azından balkona çıkıyorum. sen bir şey sorunca biraz düşünüp cevap veriyorum ama çoğu zaman yine yanlış oluyor, kimi zamansa susarak boş bırakıyorum o soruyu. sen tartışmak isteyince bildiğim her şeyi unutuyorum. sen unuttun mu deyince zaten bildiğim bir şeyi tekrar hatırlıyorum. senin varlığın bana yapılmış enteresan bir şaka sanki. aslında ben hâlâ bu şakaya nasıl karşılık vermem gerektiğini arıyorum.”