Deli Gömleği

"bir zamanlar büyük bir mağazadan  oyuncak bir tavşan almıştım o tavşan şimdi oturmuş pembe şeffaf gözleriyle  beni düşünüyor: o golf topları ve cam duvarlar istiyor. ben sessiz bir yıldırım. ikimizin arasında oturuyor düş kırıklığımız."

Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni Ne kadar yakından ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım Ben artık adam olmam bu derde düşeli Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda; Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu; Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım Bu böyle pek de kolay değil gerçi... Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya; Bunun verdiği mutluluk da az değil ki Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa, Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki İnan belli etme

Aşktır ; değer verirsin, ödün verirsin, sevgiden de öte saygı gösterirsin, olmayacak kaç şey varsa bir araya bile getirirsin… Bakarsın, ne anlattığını anlaya...bilmiş (?) ne de çözüm için bi’şeyler yapma gayretinde. İştir; sabahlarsın, “olsun” diye ailenden çaldı.ğın zamanı oraya verirsin… Dosttur; hayatta kimseyi dinlemediğin kadar dinler, kendine ayırmadığın onca şeyi “O’na” ayırmaya çalışırsın… Sonra olayın içinden kendini çıkartır şöyle karşıdan yaptıklarına bir bakarsın… Bakarsın ki her şey başladığın gibi! Olmuyorsa, olmuyordur! Gönlün rahat mı? Elinden geleni yaptın mı? Cidden olmuyorsa zorlamayacaksın… ''

Maksat sevişmek olsun, hepimizin kafası aşık!

Yanlış bir kapıyım ben Önünde yanılmış bir çocuğun durduğu Açılsam acılara değer kanatlarım Açılmasam- Simsiyah bir mutsuzluktur duruşum...

‎"İnsanlar yavaş yavaş inanma-mayı..güvenme-meyi..sev me-meyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların -tecrübe- dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana -tecrübeli- denir..."

zifiri karanlık bir ormanda  ufacık bir kıvılcım parıldıyordu  yanmaya başladı  benim gibi: benim gibi  benim adım isobel: kendimle evliyim  benim aşkım isobel: kendi kendine yaşar  toz dolu bir kalbin içinde  şevhet denen bir yaratık yaşar  şaşırtır ve korkutur  benim gibi : benim gibi  benim adım isobel: kendimle evliyim  benim aşkım isobel: kendi kendine yaşar  bunu yaptığında kastettiği  güveler onun mesajını taşır  yakanda açıklanmamış  sessizlikte emekler  basit bir bahane  çeliğin kalesinde  doğa bir anlaşma uydurur  harika cehennemi yükselten  benim gibi: benim gibi  benim adım isobel: kendimle evliyim  benim aşkım isobel: kendi kendine yaşar  bunu yaptığında kastettiği  güveler onun mesajını taşır  yakanda açıklanmamış  sessizlikte emekler  basit bir bahane 

HADİ BUDA BNM GÜNÜMÜN ŞARKISI OLSUN...... Ayağa kalk İdare etmen gerek Daha fazla acımayacağım  Ve bir kez daha şikayet edersen Sen hep haklısın  Yanlış hiç birşey yok Kendi başına sahip çık lütfen  Ve işe git  Ve bir kez daha şikayet edersen  Benim bir ordumla karşılaşacaksın  Army of me  Benim ordum  Sen kendi yolundasın şimdi  Seni kurtarmayacağız  Senin kurtarma ekibin  Tükenmek üzere  Ve bir kez daha şikayet edersen  Benim bir ordumla karşılaşacaksın Benim ordum

Aşkı bile kıskandırmak vardı belkide,  Olsun ..! Hayal bile olsa, Mutluluk bize çok yakışırdı!

Kolay anlatılıyor acılar, kolay yazılıyor. Kolay yaşanmıyor oysa.

Bir intihar bombacısı eylemiydi gidişin!  Beni s.ktir et, ben alışığım da, kendinden ne istedin? Ben sevmesini bilmiyorum herhalde. Kimi sevdiysem bana düşman oldu.. ! Gel seninle bir daha ağlayalım . Yaşanmışlara , Yaşanmamışlara , Bir de hiç yaşanamayacaklara ..

TESEKKÜRLER Bir bakışta gördüm sıcaklığını Bir dokunuşta duydum saflığını Çocukça bir rengin olduğunu Bir nefesle çektim dostluğunu Ve her gece sen, sen uyurken, Okşadım saçlarını, Uyandırmadan uyandırmadan uyandırmadan... Su gibi dupduru bir can olduğunu Erken büyüdüğün için yorulduğunu Denizlerin mavi meleği olduğunu Bir nefeste çektim dostluğunu Ve her gece sen, sen uyurken, Okşadım saçlarını, Uyandırmadan uyandırmadan uyandırmadan...

Mutlu olmadığın biriyle , Mutlu görünmeye çalışma Olan sana olur ..!

Utandı gece şahit olduğu için yalan aşkına, Bulutlara saklanır oldu ay Pişman oldu doğduğuna Tuttuğun o sahte dilek yüzünden, Kaymamaya yemin etti yıldızlar ve kayboldu gökyüzünden.. Uykulara saklanmana Şimdi anlam veriyorum , Demek ki bundandı diyorum.. Ve bende sana soruyorum ? Madem taşıyamayacaktın aşkın yükünü kalbinde Aşk'ın suçu neydi sevgili, ki rezil ettin cümle aleme..

Azla avunmaya alıştık, Ne yapalım paramız yoksa, Şarabımız bitince yağmura çıkarız, Kim güzelleşmiyor öpüşünce?

Sana hiç yalan söylemedim.. Hiç değişmedim.. Eğer memnun değilsen yani,  Sana yetmiyorsam s*ktir olup gidersin!

Fark ettin mi bilmem, sadece su'suyorum ve hızla uzaklaşıyorum gözlerinden!

Kavuşamayız yollarımız ayrı sen ciğercinin kedisi ben sokak kedisi..

Herkesi güzelleştirirken, Şarabı güzelleştiren neydi? Üzümlere bileklerini kestiren.. Damlalarını aşka feda ettiren? Hapsedip kendini karanlık mazhzenlere Aşkları yıllandıran? Sahi neydi şarabı sarhoş eden? Şarabı sarhoş eden; Senin, kırmızındı..!

Zaten bir kadın sevmiyorsa, "seviyorum" demez. Sevdiği zaman "sevmiyorum" dediği olmuştur ama, O konuyu kafaya takma sen.. !

Gözlerinin gözlerime değdiği andan beri, sarhoş olamıyorum ben. Yanımdasın ya, hiçbir ağrı işlemiyor artık benim iliklerime..  Aşk kaç promildir damarlarımda, var sen hesapla!

Biliyorlar aslında..  Seni gazete kağıdına sardığım şarabım gibi biliyorlar.. Uluorta ve gizligizli seni sevdiğimi..

Ben sana aşık olmak istememiştim ki, ben başımı yaslayıp müzik dinleyebileceğim birini arıyordum. Sabahları yatağımda döndüğümde yüzüme gülümseyen birini, sıkılmadan saatlerce konuşabileceğim birini. Gittiğimiz yerleri beraber keşfedeceğim  birini, elini tutmasam bile olurdu. Gözlerime mutlulukla bakan birini arıyordum zaten ben. Beraber sarhoş olup sokaklarda deli gibi bağaracağım birini. geçmişimizi kıskanmadan,kahkahalarla eski aşklarımızı konuşacağım birini Bütün günün sonunda biten paramız yüzünden metrelerce yolu yürüyeceğim, Benle birlikte kütüphanede saatlerini geçirecek,fısır fısır konuşmaya çalışıcak, Gittiğimiz maçlarda sesimiz kısılıncaya kadar bağırabileceğim birini aradım ben...

Onlar da inandı benim gibi Geç de olsa anladılar ki; Seninkisi yalan aşkına şahit göstermekti Gidişine küfretmek bile gelmiyor artık içimden Dinleme boşuna; Şarkılar bile nefret ediyor senden.. !

Sen ne kadar susuyorsan, ben o kadar su’suyorum sana Sen ne kadar gülümsüyorsan, ben o kadar saklıyım dudaklarında Sen ne kadar dalıyorsan uzaklara, ben o kadar saklıyım en yakınlarında Sen aşkın en manidar tanımısın hafızamda; Sen ne kadar kırmızıysan, Ben o kadar şarabım işte sana.

Piç gibi ortada bırakacağını bile bile, Kalbinin almadığı sevgiyi ne diye sahiplenirsin ki.. ?

huyunda suyunda ben olan sevgili, görmezmisin önündekini, bir sigaranın ucunda yaşar, hayatını içine çek diye.....

asma yüzünü , esirgeme yüzünü gözümden, sakınma kendini şifalı ellerimden... bedenim bedenine amade, yaşam ver öz suyudan, sakıma bedenini bedenimden, gün yüzünü dön rüzgarıma, sakınma yüzünü nefesimden...,

Geçti, gitti. Bir yol vardı Sondu, O yol da denendi Bitti. Şeytanlara sofralar hazırlandı. Azap geldi, masanın baş köşesine yerleşti. Bir yudum şarapta sarhoş olan Kin duyan adam Gecenin köründe ayaklandı. Şeytanlarla pazarlığa oturdu. Onu sattı Bedenini kirletti. Bin yıl geçti sanki üzerinden Bin kamyon ezdi sırtını Bin küfür edildi Bin kez ağlandı. Küçük bir kızın elinden düştü vesikalık fotoğraf Akla vesikalı kadın gibi gezen sevgili geldi. Aşk kasık ağrılarından Erkekliğe doğru süzüldü. Her damla öz su Her damla zevk Her, zevk, damla, öz su, Günah gibi değil Özür gibi değil Şeref gibi değil İnsan gibi değil Oyun gibi aktı gitti… Geçti, gitti Bir yol vardı Sondu, O yol ve denendi. Bitti.

İçmesini bilene   Zevk-u sefadır.  İçme'yi bilmeyene  Cevr-ü cefadır rakı. Bir münasip mikdarı Muhabbet anahtarı Kaçırırsan ayarı Can'a ezadır rakı. Ne dert kalır, ne keder, İçeni mes'ut eder. İçebilirsen Eğer Ruhu ciladır rakı. Ham ervahsan yanaşma Arif'sen ondan şaşma, İç ama, haddi aşma Ferahfezadır rakı. Yarattığı ahengi, Ne saz verir ne çengi, Terbiyenin mihengi Dense sezadır rakı. Beyaz peynir, domates, Yanına bir kavun kes, Çiğ köfteyle ne enfes Bir iptiladır rakı. Biraz tuzlu leblebi, Kadehin billur leb'i, Dudakları öpmeli, Yoksa hebadır rakı. Ehli kemal olana Zevkle hem'hal olana, Sohbette tad bulana, Yar'ı vefadır rakı. Misten ala kokusu, Ana sütü gibi su, Şu ki sözün doğrusu Müstesna ma'dır rakı. Dost bezminde sohbette Neşe-i muhabbette Her manevi lezzete Bir vasıtadır rakı. Nükte, cinas anlayan Ahengi-i bezm'e uyan, İçip zırvalamayan, İşte o'nadır rakı. Eşek içince zırlar, Köpek içerse hırlar Kedi içse tırmalar, İnsanlar'adır ra

KADIN var BİRA gibi, serinletir sıcakta. KADIN var KANYAK gibi, ılık tutar soğukta. KADIN var VİSKİ gibi, içimine doyamazsın. KADIN var LİKÖR gibi, kafayı bile bulamazsın. KADIN var CİN gibi, çarpar seni her yerde.. KADIN var TEKİLA gibi, deva olur her derde. KADIN var ŞARAP gibi, yıllandıkça güzeldir. KADIN var JACK gibi, her haliyle özeldir. RAKI tadında KADIN ise hep bir ömre bedeldir...

çok buyuk bi kroluk örnegi ama birinn görmesi lazmdı bunu

Ya kırdığın gönlü Allah seviyorsa? Bilemezsin, bilseydin ödün kopardı; Dokunamazdın... ' Mevlana '

istanbul'dan bir isyandan  izler giydim her yanım kan revan falan filan iştahla istedim ne var ne yok ne az ne çok kaybetmeyi servet sanarak geceyle gündüzler kardım gözyaşımdan yıldız kırptım gökkuşağından bayrak diktim altından geçtim geçmedim dileyen,  dileyen, dargın dursun dileyen, sarsın, öpsün, vursun ister yaz, ister kış olsun geçinip-gidiniz  geçiniz. geçiniz. yıldızlardan medet ummam kaf dağından bir ev tutmam saç telinden köprü kurmam aman bakamam kaçımız düşeriz bakalım kaçımız geçeriz geçinip-gidiniz...  geçiniz.  geçiniz.

DOSTUM ZANNETİĞİM AMA DOSTUM OLMAYAN KOCA ADAMA GELSİN..... YOLUN ACIK OLSUN..... gününüz güzel mi şimdi huyunuz huysuz mu hala dişiniz tenimde kaldı  keyfiniz keyif inşallah  yanına kalır mı bilmem  canınız canlıysa hala  tadınız dilimde sancı  keyfiniz keyif inşallah  dolanır durur mu yıllar yolumuz uzun mu hala gözünüz donuk bakıyor  aşkınız kardanadamla ha sana düşüyor evet sana düşüyor  bana düşüyor evet bana düşüyor  içi üşüyorken dışı tütüyor  karton karton dostum  sonunda bilbord oldum  karton karton dostum  sonunda bilbord oldum ya  karton karton dostum  sonuda bilbord oldun  karton karton dostum  sonunda kendini buldun ya  sana düşüyor evet sana düşüyor  bana düşüyor evet bana düşüyor  içi üşüyorken dışı tütüyor  yüzü düşüyorken eli tutuyor  karton karton dostum  sonunda bilbord oldun  karton karton dostum  sonunda bilbord oldun ya  amenna