Onun elini hiç tutmadım. Hiç görmedim etiyle buduyla onu! kanlı canlı oturup kahkaha atmadık. Omzumda ağlamadı. Ona bakıp huzur bu demedim. Bir hiçti! Evet, hiçliğin içinde ve gerçekte hiç olmamış, olmayacak biriyle, kendini onun içinde ara
rken kaybetmek. Buydu olan. Yalnızsan ve bütün ömrünün bu yalnızlıkla geçecek olduğunu biliyorsan, düşündükçe daha da büyüyor o olmayan sevgilinin, sevginin vücudunda yarattığı sancılar. Onu öldürmek istiyorsun o onlarda. Boğazına sarılıp öpmek ve sonrasında sımsıkı sarılarak kendi vücudunda yok etmek istiyorsun! Boş ver bunları da; beş taş oynar mısın? Yanıtın evet mi... Peki git şimdi beş adet taş bul. Beş taş oynamak için, beş adet taş gerekli... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FULYA çiçeğinin hikayesi