günaydın


Günaydın duymamak, yeni bir şey daha öğrenmemek için tüm sesleri bir çift kulaklığının ardına gizleyen yalnızlar.
Sabah kahvaltını es geçip, sigara ve çay eşliğinde anılarını örtmeye çabalayanlar günaydın.
Günaydın umutlarını uykuya, günün kalanının abartısına yerleştirip kaybolanlar.
Var olmanın anlamlılığını bağıranlara hayretle bakıp, küçük dilini yutmamak için zahmet edenler günaydın.
Günaydın içinde küçüldüğümüz büyük şehirler.
Meydanlar, kaldırımlar, parklar günaydın.
Günaydın her geçen dakika içimi biraz daha işgal eden yaşayamama hastalığı.
Vazgeçmenin adının kazanmak olacağı, o beklediğim an günaydın...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FULYA çiçeğinin hikayesi