ANKA KUŞU

küllerinden doğan anka kuşu:
Şöyle yazılmıştı aşk üzerine 
Yangın halinde yasak çıkış kapısı 
Gökyüzüne de şunlar yazılmıstı 
Yanılıyorsunuz buradan gidilmez 
Ve geceye de şunlar yazılmıştı. 
Gecenin üzerine hiçbir şey yazılmamıştı.
rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan simurg anka, bilgi ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş... 
kuşlar simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da simurg'u bekler dururlarmış. ne var ki, simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler. 
derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler. 
ancak simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan kaf dağı'nın tepesindeymiş. oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş. kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. yorulanlar ve düşenler olmuş. 
önce bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp 
papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş(oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış) : 
kartal yükseklerdeki krallığını bırakamamış 
baykuş yıkıntılarını özlemiş, 
balıkçıl kuşu bataklığını. 
yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış. 
ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen altıncı vadi 'şaşkınlık' ve sonuncusu yedinci vadi 'yokoluş'ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... kaf dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış. 
simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki 
farsça 'si', 'otuz' demektir. 
...murg' ise 'kuş'... 
'30 kuş', anlar ki, aradıkları sultan, kendileridir.onların hepsi simurg'muş. her biri de simurg'muş. simurg anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız. 
şimdi kendi gökyüzünde uçmak zamanıdır... 
ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur...
Aşkı adınla yazıp 
Yoluna gönlümü serdim_ 
Kafdağı,nda yaşanırmış en güzel aşklar! 
'Haydi gel tut ellerimden! ' 
Bizi bekliyor bak, Zümrüd_ü Anka,lar! .. 
Anka Kuşu bana gücü,pes etmemeyi ve kararlığı çağrıştırıyor.
yansa bile pes etmeden küllerinden tekrar tekrar doğmak ve asla pes etmeyip ümidini kaybetmemenin en büyük simgesi.
belli bir olgunluktan sonra ölümü yani kül olması gerçekleşiyor ve küllerinden küçük bir kulş olarak yeniden doğuyor.
keşke insanlarda böyle olabilse,düştüğümüzde yeniden bir anka kuşu en baştan doğrula bilsek keşke:\
ankara kuşunun kısası. eskiden ankarada yaşamış soyu tükenen bir kuş türü.

hani uçurtmalara yaptıgımız gibi kuyrugu olan kırmızının butun tonlarını tasıyan, yukseklerde tek başına ucan bır kuş diye cagrışım yapıyor.kısacası özgürlük

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FULYA çiçeğinin hikayesi