Eğer bir insanın, arada birkaç kadeh şarap içeceği bazı eski dostları varsa, o eski dostlar onun en kırılgan halinden tutun, en hayatta haline kadar tüm yaşamsal detaylarını biliyorlarsa ve onu ambalajı için değil de kim olduğu için seviyorlarsa, bu insan şanslı bir insandır.
FULYA çiçeğinin hikayesi
Bir varmış bir yokmuş ,uzak ülkelerin birinde, dağların doruklarında güzeller güzeli Dağ Fulyası yaşarmış.Baharın ilk belirtileriyle uzun kar uykusundan uyanır, güneş sıcaklığını iyice hissettirmeye başladığı günlerde tomurcuklanır, yaz boyunca da çiçekleriyle çevresine binbir renkler saçar, kokusu ile, güzelliği ile, güzelliğinden çok o mahçup saf duruşu ile herkesi kendine hayran bırakırmış. Doğa ananın da en sevgili yavrusu, herşeylerden sakınıp gözettiği en nadide çiçeği imiş bu Dağ Fulyası. En yakın arkadaşı Nergis 'le sıcak yaz günleri boyunca gülüşürler, oynaşırlar, bütün doğayı neşeyle donatırlarmış. Fulyacık Nergis'ini çok sever bir dediğini iki etmezmiş. Elinden gelse tüm dünyasını Nergis'le paylaşmak istermiş. Nergis de çok güzelmiş ama Fulya'nın saflığına karşı son derece kurnaz, işveli, cilveli, bir kızmış. Fulya'yı çok sever, onunla arkadaşlığını sürdürmek için kendini ona benzetmeye çalışır, ama i...
Yorumlar
Yorum Gönder